DURSUN ÇİÇEK İTİRAF ETTİ
1 sayfadaki 1 sayfası
DURSUN ÇİÇEK İTİRAF ETTİ
Genelkurmay Başkanlığı tarafından yasal çerçevede kurulduğu, iki sene önce, açıklanan İNTERNET SİTELERİ için Taraf, Zaman, Star, Sabah bir tarafa bu davalara serinkanlı yaklaşan merkaz basın bile, "Dursun Çiçek itiraf etti" manşetleri attılar.
Oysa ortada itiraf edilen birşey yoktu. Başbakanlık genelgesi ve Milli Savunma Bakanlığı bütçesinden kurulan ve Türkiye'nin milli çıkarlarını savunan internet siteleri hakkında dava açıldı.
İşin ilginç tarafı ise silsile ile 22 askerin adının geçtiği dava Deniz Kurmay Albay Dursun Çiçek ortak parantetine alınarak çökmek üzere olan (SÖZDE) irtica ile mücadele davasına bağlanmaya çalışılıyor.
Bu siteler içerisinde hükümete yönelik tek bir internet yayını bile yok iken, açık kaynaklardan derlenen yaklaşık 30 bin haber içerisinde yer alan birkaç yazıda AKP hedef alındığı iddia ediliyor.
Oysa siteler yakından incelendiğinde şu liste karşımıza çıkıyor:
www.irtica.org ve net, www.naksilik.com, www.nursi.info, www.ozgurgenc.net, www.genclik.info, www.aslar.org, www.askeriz.info, www.tskasker.com, www.turkatak.gen.tr, www.turkses.net, www.pkkgercegi.net, www.pkkapo.com, www.apopkk.com, www.armenianreality.com (Ermeni gerçeği), terorveguvenlik.net, gurbetciler.info, ozgurlukbenimkarakterimdir.org,. istiklalmahkemesi.com, nurcularkimdir.blogcu.com. www.fethullah.has.it, diyalogmasali.atspace.com, greekmurderers.net, egemenlikulusundur.net, azerigenocide.org (Azeri soykırımı)
Burada irtica, yani kendi çıkarları için dini kullananlar, ile Fetullah Gülen ve onun hareketinin liderliğini üstlendiği "dinlerarası diyalog" eleştirilirken, öte yandan Yunanistan'ın Türklere yaptığı zulüm, (SÖZDE) Ermeni soykırımındaki gerçekler ve hatta can kardeş Azerbaycan'ın Ermeniler tarafından nasıl soykırıma tutulduğu anlatılıyor ve bütün bunlar Fransızca dahil birçok dilde yapılıyor.
Batı sitelerde pkk terörürün gerçek yüzü ve destekleyen devletler deşifre edilirken, diğer yayınlarda ise ******çülük hakkında bilgiler yer alıyor. Siteler içerisindeki yurtdışındaki Türkleri bir araya getiren yayınlar dikkat çekiyor.
Askerin bu siteleri kurduğunun haberi iki sene önce Taraf gazetesi tarafından yapıldıktan sonra yayınlara son verildi.
HERŞEY YASAL AMA...
Geçen sene bu konuda ifade veren Dursun Çiçek ise, bilişim hizmeterinin bile ihaleye çıkıldığı internet sitelerinin isim hakkını aldıkları kredi kartlarının da kayıtlı olduğuna dikkat çekiyor.
Dahası Çiçek, bu yayınların şu an yapılmayışının ciddi bir psikolojik güvenlik zaafiyeti yarattığına dikkat çekiyor. İşte Çiçek'in bu konu ile ilgili yazı satırları:
BENİM SİTELERİMİ BİLE YAZMIYORLAR
"Şimdi Genelkurmay'ın bir yasal hizmeti, Başbakan talimat vermiş açıkladılar. Üstünde en az 15 tane paraf var. Bir tane de imza var kimin imzası? Yüzbaşı Murat Ustakılıç. Sitelerin alt yapısına o bakıyor. Başka destek şubenin personeli, bunu sayın savcı görmek istemiyor. Orda sadece o 15 tane, ikinci başkan, Genelkurmay Başkanı dahil olan parafların içinde bir tane Dursun Çiçek’in bir parafı var. Dursun Çiçek imzalı internet Andıcı diye yazıyor. Be insaf bu kadar olmaz ki bu kadar da insan suçlanmaz, bu kadar peşin hükümlü yargısız infaz olmaz ki?"Ya önünde duruyor belge. Dursun Çiçek’in parafı var orada, imzası başkasının gördüğünü yaz bari. Orada gördüğünü yaz ve gerçek belge Genelkurmay da kabul etti. İhaleye çıkıyor Ortadoğu Bilişim Hizmetleri ihaleyi alıyor, internet alt yapısını kuruyor. MSB’ye sormuş, almıştır cevabını yasal bir görev diye"
ÇÜNKÜ KOMPLOYA UYMUYOR
"Nisan'da sormuş ama yok çünkü komploya uymuyor. Bunlar Dursun Çiçek’i suçlayıcı değil. Şimdi ihaleyle bir hizmet alınıyor. Bunun üzerine internet siteleri kuruluyor. Bizim şubenin de internet sitesi var. Hiç birisi geçmiyor burada, Gurbetçiler, Türkses diye. İngilizce, Fransızca, Almanca yayın yapan Türkiye’nin çıkarlarını koruyan, Türkiye’nin milli sorunları hakkında okuyucuyu bilgilendirmeyi amaçlayan... Hiç birisinin ismi yok. Esas benim şube müdürü olduğum birimin siteleri niye yok? Çünkü iddianameyi desteklemiyor, komployu desteklemiyor"
SAAT GİBİ ÇALIŞAN KURUM SUSTU
"Bunların bu bilgilerin sayın savcımızda olduğunu sanmıyorum. Hepsi var, çünkü ifadelerimizde var. Kredi kartı ile ödenen internet parası, İlker Ziya Göktaş kredi kartı numarası var dün okundu. Bu nasıl yasadışı faaliyet olur ki. Suç bulamadık, Genelkurmay'da yapılanma değiştirilmiş işte böyle saat gibi çalışan birim bu iftiralar yüzünden çalışamaz hale getirilmiş
BU SİTELER ÜLKE İÇİN
"Bu siteler ne için kurulmuş, Türkiye’nin dış sorunları sorunlarımızın anlatılması için ya bu kimin lehine yani? Sayın Haşıloğlu yani bu yapılmazsa bu görev yapılmazsa kim zarar görür. Dursun Çiçek zarar görmez ki Genelkurmay Başkanı da zarar görmez işte emekliliği geldi emekli olacak. Bu işler geçici biz bugün varız yarın yokuz. Yani bu işi stop ettirirsen bu işi darbelersen kim zarar görür? milletimiz zarar görür, devlet zarar görür. Türkiye’nin çıkarları zarar görür, Ermeni iddiaları haklılık kazanır. Pontus çalışmaları yapıyoruz bir tane Yunan vatandaşı 98 kere geliyor oraya, horon tepiyor mesajlarını veriyor geri gidiyor. Bunu kimse takip etmezse bu nosyonu olmayan benim valimin vali yardımcımın haberi yoksa ne olacak.
KAYMAKAM KEMAL BEY GİBİYİM
İşte okuyorum. Son Altı Ay diye bir kitap okuyorum. ******’ün Kasım 1918’de, Samsun’a çıkmadan 19 Mayıs 1919 arasındaki dönemi. İşgal devletleri gelmiş her taraf işgal edilmiş, ülkesini milletini sevenler tutuklanıyor, kim tutukluyor? Yine bizim hâkimlerimiz, bizim kadılarımız tutukluyor. Niye? Vesayet altındaki baskı altındaki kadılarımız tutukluyor. Önce siyasete baskı yapıyorlar, sadrazama, padişaha baskı yapıyorlar. O da kamu görevlisine baskı yapıyor tutuklanıyor sonra Malta’ya sürgün. Ne yapıyor sonra dönüp iki yıl sonra Milli Mücadele'de ****** ile beraber bu ülkenin kurtuluşuna destek oluyor. Boğazlayan Kaymakamı, Ermeni iddiaları nedeniyle idam ediliyor. Bunun bir açıklaması var, sizinle paylaşmak istiyorum, 33 yaşında idam ediliyor. "Ben bir Türk memuruyum, ben de bir Türk memuruyum bana ne görev verildiyse onu yapıyorum evet bana ne görev verildiyse onu yapıyorum. Yabancı kuvvetlere yaranmak için beni asıyorlar" O zaman idam var şimdi yok "Beni şimdi idam gibi müebbet hapisle yargılıyorsunuz. Eğer adalet buysa kahrolsun böyle adalet. Söylenme tarihi 10 Nisan 1919. "Çocuklarımı asil Türk milletine emanet ediyorum" İdam sehpasında son sözü bu. Bu kahraman millet elbette onlara bakacaktır vatan uğrunda cephede ölen bir insan gibi şehit gidiyorum, Allah vatana millete zeval vermesin"
Geçen sene Mart ayı Genelkurmay Askeri Mahkemesi'nde disiplin mahkemesinde başkanım. Bir kurmay binbaşıyı yargılıyoruz işte gazeteye bir belgenin sızmasından dolayı. "Orada da mutlaka Malatya’daki ikinci ordunun soruşturma dosyasından gitmiştir. yani çünkü bilgiler çok net bilgiler komutanım" dedi. Güneydoğu'da görev yapıyor. "Yani bu suçtan yargılanacağıma şehit olsam daha iyidir" dedi. Evet, ben de aynı şeyi söylüyorum, "Keşke Güneydoğuda şehit olsaydım ve bu anları yaşamasaydım"
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz